YENİ BİR ENGEL Mİ ÇIKIYOR ?

Onur Ustaoğlu Konuşan yazı
Onur Ustaoğlu Konuşan yazılar

Yazıyı Özge Nur Dilber’in sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…

Beni tanıyanlar yazarlığın yanı sıra web tasarımcılığı ve yazılımlarla uğraştığımı bilirler. Yani sıfırdan bir web sitesi tasarlayabilirim. Birazcık yazılım bilgim vardır, küçük programlar yazabilirim. Web sitesi ya da program oluştururken her şeyi düşünüp, tüm insanların kullanabileceği şekilde, kişisel bilgilere önem vererek yapmaya çalışırım. Zaten bence iyi bir yazılımcı ve programlama ile ilgilenen kişiler her şeyi gözlemlemeli ve her duruma göre hazır olmalıdır.

Öncelikle bu yazıyı, birazcık tasarım ve yazılım bilgisi olan, elektronik cihazlardan anlayan biri olarak yazmak istiyorum. Şimdi düşünmenizi istiyorum. Cebinizde paranız kalmadı ancak bankada paranız var. Ne yaparsınız? Şimdi bazı arkadaşlar işi zorlaştırmak için gülümseyerek “Kredi kartı var, onu kullanırım. Telefonumdan bankama girer, karekod ve IBAN numarasıyla ödeme yaparım.” diyecek.

Evet, bunları yapabilirsiniz. Ancak artık ATM’lerden para çekmek istediğinizde tek başına kart ya da telefon yeterli olmayacak. Biometrik verileriniz istenecek. Yani kameralar sizin resminizi çekip kimliğinizi doğrulayacak ve bu sistemin yakında alışveriş yerlerinde de kullanılabilir olmasını bekliyorum. Aslında sistem güvenilir gibi gözükse de, açıkçası ben kişisel veriler açısından güvenilir olmadığını ve benim gibi engellenenlerin önüne bir engel daha çıkaracağını düşünüyorum.

“Niye böyle düşünüyorsun?” derseniz, işlem yaptığınız ATM’lere bir bakın. Erişilebilirlik noktasında benim gibi bir tekerlekli sandalye kullanıcısı kullanabilir mi o ATM’yi? Çünkü dış mekanlardaki ATM’ler maalesef ki hâlâ engellenenleri düşünerek yapılmıyor. Genellikle erişim sorunları yaşanıyor. Hatta kullanıcısı olduğum banka, bizim evin tam karşısına bir ATM yerleştirdi. Ben de gidip baktım. Benim kullanabilmem mümkün değil. Yüksek yerleştirilmiş, akülü aracımla oraya boyum yetmez ve önüne küçük bir basamak yapılmış. Bunları görünce banka yetkililerini aradım.

“Bu ATM benim için erişilebilir değil, önüne basamak gibi çıkıntı yapmışsınız. Akülü aracımla oraya yanaşıp işlem yapmam mümkün değil. Hazır çalışmıyorken bir kontrol edin.” dedim. 2-3 gün sonra mesaj geldi. Sadece “Ekiplerimiz kontrol etmiş.” yazıyordu. Ne yaptılar, ne yapacaklar, o yazmıyor. Hâlâ o ATM öylece duruyor. Siz bu sorunlar yaşanırken bir de biometrik doğrulama getirirseniz, kameralar bizi nasıl görecek?

Bir de işin güvenlik tarafı var. Bu biometrik veriler, rahatlıkla videolar ve fotoğraflar kullanılarak yapay zekâ yardımıyla oluşturulabilir (Deepfake dediğimiz teknoloji tam da bu). Dolayısıyla bu sistem kolayca kandırılabilir. Kişisel bilgiler açısından da ciddi güvenlik açıkları yaşanabilir. Tabii bir de yaşlılarımız var. ATM’ye ya da bankaya gidemeyen, emekli maaşını güvendiği kişilere kartını verip çektiren insanlar var. Onlar bu yüz tarama sistemi geldiğinde ne yapacak?

Ben buradan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na, yani kısa adıyla BDDK yetkililerine sormak istiyorum: Duyurduğunuz bu yeni sistem oluşturulurken, sorduğum bu sorular düşünüldü mü acaba? Yoksa her zamanki gibi, insanların ihtiyaçları incelenmeden, gözlemlenmeden “Biz yaptık, oldu.” mantığıyla mı hareket ediliyor? Bu sorular sadece benim değil, birçok kullanıcının aklındaki sorular. Umarım buna bir cevap verirler.

Bakın arkadaşlar, bu sistemleri tasarlarken bizim öncelikle kullanıcıları gözlemlememiz ve herkes için kullanılabilir, aynı zamanda güvenli sistemler tasarlamamız gerek. Bu işlerden birazcık anlayan biri olarak benim en güvenli ve kullanışlı gördüğüm sistem, karekod sistemidir. Alışverişlerde, banka işlemlerinde falan en çok karekod sistemini kullanırım. Çünkü o karekodları sistem sürekli değiştirir ve telefondan onaylamadan bir işlem yapılmaz. Bu nedenle hem güvenli hem pratiktir.

Ancak açıklanan bu yeni sistem, açıkçası bana pek güvenli ve herkesin kullanabileceği bir sistem gibi gelmedi. Özellikle yüz tanıma sistemi, engellenen bireylerin işini çok zorlaştıracak ve anlatmaya çalıştığım gibi problemlere yol açabilecek bir uygulama gibi duruyor. Bu tür uygulamaları yaparken önceliğimiz altyapı ve insanların ihtiyaçları olmalı. Bu düşünceyle hareket edersek, bu tür uygulamaları engel koymak değil, engelleri kaldırmak için kullanırsak, engellerin kendiliğinden ortadan kalktığını görürüz.

Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren Özge Nur Dilber – Bolçi’nin Katkılarıyla Bolu Olay Gündem Gazetesi Konuşan Yazı…

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*