HAKLAR VERİLMEZ, KAZANILIR !

Onur Ustaoğlu Konuşan yazı
Onur Ustaoğlu Konuşan yazılar

Yazıyı Fatma Gül Demir’in sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…

Hayatta insanların daha kolay ve düzenli yaşaması için kanunlarla belirlenmiş insan hakları gibi yazılı haklar vardır. Bu hakları “Verdik, şunu şöyle yaptık, bunu böyle yaptık.” diyen insanlara açıkçası hep şüpheyle bakmışımdır. Çünkü haklar verilmez, mücadele ile alınır. Yani biri size “Hakkını verdim.” diyorsa, altından mutlaka bir şey çıkar. Sonradan bir bakarsınız, verdim dediği haklar yerinde olmayabilir. O yüzden bence hayatta verilen haklar değil, kazanılmış haklar daha kıymetlidir.

Şimdi yazıya böyle başlayınca, beni yakından tanıyanlar ve bu yazıları takip edenler “Onur bir şeyler yakalamış yine.” diyecekler. Evet, aslında bir şeyler yakaladım. Ancak empati yapmanız için öncelikle sizlere kısa örneklerle durumu açıklamak istiyorum.

Diyelim ki engellenen bir bireysiniz ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyeti ile bir araç aldınız. Kardeşiniz başka bir şehirde yaşıyor ve sizi ziyarete geldi. Onunla gezmek istiyorsunuz. Bu arada bu kişi kardeşiniz olmayabilir; arkadaşınız ya da çocuğunuz da olabilir. Ancak sizi gezdirmek için bile aracın direksiyonuna geçemiyor. Aracı kullanabilmesi içinse sizin uğraşıp onu aracın şoförü gibi göstermeniz gerekiyor. Aileden biriyle gezerken, onu şoför göstermek için resmi prosedürlerle uğraşmanın gereği var mı?

Sadece bu da değil! Yeni düzenlemeye göre, engellilere 5 yılda bir tanınan araç alım hakkı 10 yıla çıkarılmış durumda. Üstelik öyle bir düzenleme yapılmış ki alacağınız aracın Türkiye’de üretilen araçlardan olması ve fiyatının belirli bir rakamı geçmemesi gerekiyor. Bu şartlara baktığımızda, akülü tekerlekli sandalyelerimizin sığabileceği araçlar neredeyse yok gibi.

Bu yasa 2005 yılında hazırlanırken düzenlemeleri yapan kişilerle çok sık görüşüyordum. “Biz devlet olarak otobüslerde ve toplu taşımada engelli bireylere gerekli şartları sağlayamadık. O yüzden engellilerin alacağı araçlardan vergi almamamız gerekli.” diyorlardı. Peki, şimdi ne oldu? Otobüsler ve tüm toplu taşıma araçları engelli bireylere uygun hâle mi geldi? Yoksa çocukken izlediğimiz Uzay Yolu filmindeki ışınlanma teknolojisini mi bulduk da “Işınla beni Scotty!” diyerek Kaptan Kirk ve Mister Spock gibi istediğimiz yere gidiyoruz da benim mi haberim yok?

Biliyorum, böyle yazınca bazı arkadaşlar gülümsedi. Ancak inanın, gülünecek bir şey yok. Engellenenlerin ulaşım hakkı yavaş yavaş ellerinden alınıyor ve çoğunluk bunun farkında bile değil. Böyle giderse, gelecekte engellilere tanınan vergisiz araç alım hakkı tamamen ortadan kalkabilir. İşte bunu gören insanlar geçtiğimiz günlerde bu konudaki yeni düzenlemelerin iptali için Danıştay’da buluşup dava açtı. İzin verirseniz, yapılan açıklamalardan kısa bir bölüm paylaşmak istiyorum:

Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) ve Görme Engelli Evrensel Hukukçular Derneği, engellilerin ÖTV istisnalı olarak aldıkları araçların kullanım hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle ilgili yönetmelik hükümlerinin iptali istemiyle Danıştay’da dava açtı. SAHİM-SEN Engelliler Komisyonu Başkanı Ayşe Sarı, şunları söyledi:

“İptalini talep ettiğimiz yönetmelik hükümleri, Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’nin mülkiyet, hareket ve seyahat özgürlüğü, bağımsız yaşama ve topluma dahil olma, eşitlik ve ayrımcılık yasağı, erişilebilirlik, yasa önünde eşit tanınma ve kişisel hareketlilik gibi birçok maddesine aykırılık teşkil etmektedir. ”

Açıklamalarına devam eden Ayşe Sarı:

“Benim akülü tekerlekli sandalye kullanan kızımın ÖTV’siz araç alma hakkı ortadan kaldırıldı. Çünkü adres ettikleri, işaret ettikleri araçların hiçbirine bizim akülü sandalyemizin sığması mümkün değil. Bir engelli pusetinin sığması bile mümkün değil.” dedi

Ayşe Hanım’ın da ifade ettiği üzere, bir şeyler oluyor. Sanki ekonomik tedbirler ya da başka gerekçeler öne sürülerek engellilerin yasalarla güvence altına alınmış hakları geri alınmaya çalışılıyor. Tabii ki olan yine engellilere oluyor.

Peki, bu durumu nasıl düzeltebiliriz?

Biraz düşünürsek, engelli bireylerin ülkemizin yönetiminde yeterince söz sahibi olmadığını ve temsil edilmediklerini görebiliriz. Tüm bu düzenlemeler yapılırken “Durun, bu yanlış!” diyebilecek bir kurum ya da kişi olmayınca yasa yapıcılar uyarılmıyor ve bu tür sorunlar yaşanıyor. O yüzden hep diyorum: Engelli bireyleri temsil edebilecek, haklarını koruyabilecek bir bakanlık olmalı ve bu işlerle özel olarak ilgilenmeli. İnanın bana, böyle bir şey olursa ve bizler haklarımız için mücadele edersek bu tür sorunları yaşamayız…

 

Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Fatma Gül Demir – Bolçi’nin Katkılarıyla. Bolu Olay Gündem Gazetesi Konuşan Yazı…

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*